Beşiktaş Kulübü zor günler geçiriyor. Kurucularının ve kulübün bu günlere gelmesinde emeği olanların kemiklerini sızlatırcasına.
Ancak bu dibe çöküş yepyeni güzel başlangıçlar da doğurabilir. Kulüp ciddi bir borç çıkmazında. Siyah Beyaz renklere gönül vermiş Türkiye’nin pek çok zengin insanı var.
En başa Beşiktaş’ın her başı sıkıştığında yardımına koştuğu Rahmi Koç’u koyabiliriz. Sonrasında en zenginler listesinde yer alan Hüsnü Özyeğin, Cemil Kazancı, Tuncay Özilhan, Tevfik Yamantürk, Turgay Ciner ve daha pek çok isim var.
Artık bu isimlerin Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk başkanlığında toplanıp camiaya umut olması lazım. Biliyorum Tevfik Bey kırgın çünkü son yapılan tüzük tadil kongresinde Beşiktaş Divan Kurulu’nun yetkileri elinden alındı. Ancak hesap verme makamı yine Divan Kurulu’dur. Onlar engin deneyimleriyle mevcut yönetime de, sonradan geleceklere de yol göstermelidir.
Gün birlik olma günü. Bir araya gelmeleri bile Beşiktaş ile ilgili kötü niyetli düşüncelere set çeker. 21 Aralık’ta yapılacak Divan Kurulu toplantısına öncesi ya da o toplantıda, bu isimleri bir arada görmeyi çok isterim.
Bir not: Süleyman Seba bir gün bana “Rahmi Bey ne zaman başımız sıkışsa hemen yardıma koşardı. Çok iyi Beşiktaşlıdır” demişti. Bu anımızı Rahmi Beye anlattım. Ve torunlarınızdan hiç Beşiktaşlı var mı diye sordum. O da oğlum “Ömer de Beşiktaşlı” yanıtını verdi.
Gerçekten de Siyah Beyaz renklere gönül verenler sizlerden gelecek hamleyi bekliyor. Sonrasında bu takım kendi oyuncusunu yetiştirip onlarla şampiyonluklar kazanan eski modeline geri dönecektir. Kimsenin kuşkusu olmasın.