Beşiktaş, 23 Mayıs Perşembe günü Türkiye Kupası Finali’nde Trabzonspor ile karşılaşacak. Geride kalan 37 haftaya bakıldığında, Süper Lig puan cetveli ile geride kalan haftalar değerlendirildiğinde, Türkiye Kupası’nı kazanma ihtimali büyük başarıdır. Bunun yanında, Türkiye Kupası’nı müzeye götürmek demek, sezonu çifte kupa ile de tamamlama ihtimalini doğurmaktadır. Süper Lig şampiyonu ile oynanacak Süper Kupa, Beşiktaş’ın en başarısız sezonunda dahi iki kupa kazanma olasılığını doğuruyor. Elbette Beşiktaş, kupalara aşina bir takım olarak hem Türkiye Kupası’nı hem de Süper Kupa’yı kazanacak büyüklükte bir kulüptür. Perşembe gecesi de futbolcularımızın gerçek potansiyellerini ortaya koyarak kupayı müzemize getireceğine inancım tamdır.
Türkiye Kupası’nın bana göre daha önemli yanı ise gelecek sezon planlamasına direkt etki edecek olmasıdır. Özellikle yaz transfer sezonunun Beşiktaş açısından hareketli geçeceği bilinmektedir. Türkiye Kupası’nı kazanarak UEFA Avrupa Ligi’ne katılım sağlayacak kulübümüz için yüksek seviyede maddi gelir demek olduğu hali hazırda bilinmektedir. Diğer taraftan, elden çıkartılacak futbolcular için vitrin maçı olarak düşünülebilir. Bir başka boyutu da gelecek sezon yapılanmasında UEFA Avrupa Ligi’ne katılımın, gelecek oyuncular açısından cazibe noktası oluşturacağıdır. İkinci Başkan Hüseyin Yücel’in teknik direktör olarak anlaştığını açıkladığı Jose Mourinho için de bir hedef noktasıdır.
Son yıllarda Kasım ayında lige havlu atan futbol takımı yüzünden moral motivasyonu düşen taraftarlarımızı yeniden ayağa kaldıracak, UEFA Avrupa Ligi’ne katılımla birlikte hem kombine satışlarına hem de Kartal Yuvası ürünlerine ilgiyi arttıracaktır.
Kısaca, Türkiye Kupası’nın Beşiktaş için önemi çok boyutludur ve bu fırsat kaçırılmamalıdır. Beşiktaş Başkanı Hasan Arat’ın ve yönetiminin de bu bilinçte olduğu yaptıkları açıklamalardan görülmektedir. Beşiktaş camiasının 23 Mayıs Perşembe gecesi son düdük çalana kadar kupayı hakkıyla kazanmak adına birlik ve beraberlik içerisinde olması tek temennimizdir.
Gönül isterdi ki final müsabakasını, yaşayan tüm başkanlarımız ve eski yöneticilerimiz Olimpiyat Stadı’nda birlik ve beraberlik içerisinde izlesin ve gövde gösterisi yapsın. Ama maalesef bu olmayacak. Ancak inanıyorum ki hepsinin o gece kalbi Beşiktaş’la atacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle ben de “Vur Pençeni Kupaya” diyorum.