Dün akşam Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan Türkiye Ziraat Kupası finalinde Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Trabzonspor’u 3-2 yenerek tarihi bir zafer elde etti. Bu unutulmaz gece, yalnızca sahada sergilenen futbol kalitesiyle değil, tribünlerde yaşanan muhteşem coşkuyla da hafızalara kazındı. Bu destana yerinde şahitlik etmiş olmanın heyecanı ve gururuyla Serencebey okuyucuları ve takipçilerine izlenimlerimi aktarmak istiyorum.
Taraftarın Bitmek Bilmez Coşkusu
Atatürk Olimpiyat Stadı, İstanbul’un dışındaki konumuyla zorlu ulaşım şartlarına rağmen dün akşam Beşiktaş taraftarlarıyla dolup taştı. Siyah-beyazlı renklere gönül vermiş binlerce taraftar, saatler öncesinden stadyuma akın ederek takımına olan sevgisini bir kez daha gösterdi. Her golden sonra dalga dalga yayılan coşku, adeta stadın çelik ve beton duvarlarını titretti. Tezahüratlar, marşlar ve hep bir ağızdan söylenen şarkılar, geceyi bir futbol festivaline dönüştürdü. Ulaşım konusundaki sıkıntılar sineye çekildi ve muhteşem zafer doyasıya kutlandı.
Sezonun En İyi Futbolu
Beşiktaş, dün akşam sezonun en iyi futbolunu oynadı. Başlangıçtan itibaren maçı kontrol eden taraf oldu. İlk yarıda kalesinde gördüğü erken gole rağmen siyah-beyazlılar, Trabzonspor’a karşı yılmadan ataklarını sürdürdü. Özellikle orta sahada sergilenen üstün performans, Beşiktaş’ın maç boyunca rakibine oranla daha etkili olmasını sağladı. Devre biterken gelen penaltı golü umutları ikinci yarıya taşıdı. Ancak Trabzonspor da kolay pes etmedi ve maçı sürekli dengede tutmaya çalıştı.
Heyecan Dolu Maç
Maç, taraftarların kalp atışlarını hızlandıran heyecan dolu anlara sahne oldu. İkinci yarıda gelen karşılıklı goller, tribünlerdeki tansiyonu iyice yükseltti. Bitime kısa bir süre kala skorun eşitlenmesiyle heyecan doruğa çıktı ve maçın uzatmalara gitme ihtimali belirdi. Ancak Beşiktaş, uzatmalarda Al-Musrati ile bulduğu galibiyet golüyle gülen taraf olmayı başardı. Bu gol, sadece kupayı getirmekle kalmadı, aynı zamanda stadyumu adeta bayram yerine çevirdi. Taraftar, gidip gelen maça rağmen takıma olan desteğini hiç eksiltmedi ve böylelikle başarıya da ortak oldu. Oyuncuların tribünlere koşuşu, bu sezon yaşanan sayısız üzüntü ve hüsran dolu anları sanki alıp götürmüş gibiydi. Hele Al-Musrati’nin golden sonra formasını çıkarıp bizlere doğru koştuğu o anlar inanılmazdı. Bütün yılın yorgunluğu ve stresi hepimizin üzerinden akıp gitti ve hep birlikte yeniden kucaklaşıp kaynaştık. Beşiktaş küllerinden yeniden doğdu!
Zaferin Anlamı
Beşiktaş için bu zafer, sadece bir kupa kazanmak anlamına gelmiyor. Sezon boyunca gösterilen çabanın ve azmin karşılığını almanın mutluluğu, taraftarla birlikte kutlandı. Bu başarı, önümüzdeki sezonlar için de büyük bir motivasyon kaynağı olacak. Avrupa Ligi biletini cebine koyan Beşiktaş, önüne çok daha umutlu ve özgüvenli bakacak.
Sonuç olarak, Beşiktaş dün gece hem sahada hem de tribünde tarih yazdı. Zorlu ulaşım şartlarına rağmen stadı dolduran ve bitmek bilmeyen coşkusuyla takımlarını son düdüğe kadar destekleyen taraftarlar, bu zaferin gerçek mimarları arasında yer aldı. Futbolun heyecanı ve taraftarın tutkusuyla unutulmaz bir geceye imza atan Beşiktaş, Türkiye Ziraat Kupası’nı bir kez daha müzesine götürdü. Bu başarı hikayesinin içinde on binlerce taraftar arasında kendime yer edinmiş olmanın gururunu bir ömür taşıyacağım ve asla unutmayacağım.
Yine yeniden, her zaman her yerde en büyük Kartal!
Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin!
Ahmet Uysal