Beşiktaş, Trabzon’daki 1-1’lik beraberlik ile galibiyetlerine mola verdikten sonra Eyüpspor’u 2-1’lik skor ile devirdi. Siyah Beyazlılar devirmesine devirdi ama kapalı oyunda 3 puanı zar zor aldı. Karşılaşma içerisinde yaşanan tek tük iyi pozisyonlar dışında Beşiktaş’ın yaşadığı kilitlenmeyi hiç beğenmedimBu durum gelecek açısından da hiç hoşuma gitmedi. Karşılaşmanın son dakikalarında adeta öldük, öldük, dirildik!
Şampiyonluk yolundaki rakiplerimiz bu puanları vermiyor; hatta söke söke, eze eze alıyorlar. Beşiktaş’a gelince iş farklı; oyuna karakterimizi tam manasıyla koyduğumuz söylenemez. Fakat yiğidi öldür, hakkını yeme; hakemimiz Zorbay Küçük, Beşiktaş’ı katletmek için elinden geleni yaptı. Verilen iki penaltı da doğru karar ama VAR’a gidilmesi tam bir rezalet. 8 dakikalık uzatma, 12 dakika 36 saniye oynatılıyor. Maç içinde de çok tartışmalı pozisyon var. Ben ne diyeyim, Beşiktaş taraftarı Küçük’ün hakkını maç içinde verdi. Bundan sonra umarım Beşiktaş maçı yönetmez.
Oyuncuların bireysel performanslarına gelecek olursak; Mert’in üzerinde büyük bir yük vardı, Eyüp bazı zamanlarda çok ciddi geldi. Kaptan, reflekslerinin kuvvetini gösterdi. Penaltıdaki hareketini de hatalı bulmuyorum; her futbolcunun başına gelebilir bir şey. Takım oyunu, hatası telafi edildi. Stoperlerimizden bugün Uduokhai daha öne çıktı. Fakat Paulista da başarılıydı. Stoperlerin konuşulacağı bir maç olmadı bana kalırsa. Eyüpspor atakları daha çok kanatlardan ve uzun toplardan geldiği için bekleri konuşabiliriz. Svensson çok iyi değildi; ofansif açıdan kilit pasları oldu, savunmada iyi yetiştiği toplar vardı, ancak ortalama bir performanstı. Masuaku gelecek maç cezalı. Kavga sebebiyle sarı kart gördü. Orası çok kalabalıktı ve sarı kart görmesi gereken kişi Masuaku değildi. Bu kartın Masuaku’ya verilmesi art niyetli bir harekettir. Onun dışında performansı olması gerektiği gibiydi. İkili mücadelelerde başarılıydı. Atağa da yardım etti, görevini yerine getirdi. Zaten bizim bireysel performanslarda sorunumuz yok ama bütün olarak baktığında çoğu pozisyon ve hamle anlamsızlaşıyor. Gedson, driblingleriyle yine umut dolu üretimlerde bulundu. Gio hocanın dokunuşları Gedson’u çok geliştirdi ve geliştirmeye devam edecek. Al Musrati, pas kalitesini konuşturdu. Mevkisinde bol pas yaptığı bir maç oldu; başka bir olumlu etkisi olmadı. Gelelim Rashica’ya; bugün ilk 15 dakika başta olmak üzere maçın tüm bölümlerinde çok koştu, çok çaba sarf etti, skora katkısını da verip güzel bir maç çıkarttı. Hala ilk 11’de Semih ile başlanması gerektiğini düşünüyorum; bu maç gözümü boyamaya yetmedi. Joao Mario’yu beğendim. Ortalama üstü bir performans sergiledi, takıma gitgide daha da uyum sağlıyor. Önümüzdeki 5 maçta 90 dakika oynarsa bambaşka bir seviyeye gelebilir; ben Mario’ya inanıyorum. Rafa, bugün kaliteli atak pozisyonlarının mimarı oldu. Gol atmak için de çok uğraştığını gördüm. Bugün olmadı fakat bu seviyede oynamaya devam ederse ligde çok can yakacak. Kendi canı yandığında da sesimizi çıkaracağız. Gelelim galibiyeti getiren Ciro Immobile’ye. Penaltıdan gol buldu ve galibiyeti getirdi. İkinci yarı daha etkiliydi; ilk yarı pek göremedim kendisini. Genel olarak burada oynadığı oyuna benzer standart bir günündeydi.
Beşiktaş’ın bu kadar oyuncusu standart günündeyken Eyüpspor maçı hiç standart geçmedi. Ajax deplasmanı öncesi ilk yarı basıp ikinci yarı oyuncu dinlendirmeye başlarız dediğim bir maç, ölüm kalım meselesine döndü. Umarım Beşiktaş Eyüp maçındaki hatalarından ders alıp Avrupa’ya güzel bir başlangıç yapar.