Cuma günü Feyyaz Hoca’nın açıklamaları, bilet fiyatlarının %50 indirimli satışa sunulmasıyla beraber kapalı gişe “agresif Beşiktaş” tribününü izledik. Çok özlemişiz.
Maçın hikayesine taraftarla girdim çünkü baştan sona iyi olan tek şey taraftarımızdı. Maç başında ilk 11’i gördüğümde bunun bir “topu yönlendirme” takımı olduğunu düşündüm. Sağ kanatta hücumda ilk topları alan ve kararları veren Ghezzal, solda 2. forvet koşuları atabilecek, preste Semih’in yanına gelerek hücumda denge unsuru olabilecek bir Rashica ve merkezde şut tehditli, dribling özellikli Semih ve Muci. Sadece ilk 15 dakika bu dörtlü bu şekilde sahada kalabildi. Sonrasında Serdar Hoca Semih’in arkasındaki üç oyuncunun yerini sürekli değiştirdi.
Hücum hattını hocanın tercihleriyle kaosa sürüklediğimiz yetmiyormuş gibi “topu yönlendirme” oyunu oynamak için elzem olan dikine top atma işini de kimse yapmadı. İlk yarıda Musrati’nin bir sağa bir de sola olmak üzere 2 uzun topu, bir tane de Necip’in Ghezzal’a uzun topu olmak üzere toplam 3 kere topu yönlendirebildik. Bunun dışında tek yaptığımız “oyunu yönlendirmeye” çalışmaktı. Kadro ve oyun birbiriyle uyumsuz olunca tribündeki enerjiyi sahada göremedik.
Enerjinin düştüğü bölümlerde hakem Zorbay Küçük Ankaragücü’ne farklı, bize farklı sertlik dozajı belirledi. Nedendir bilinmez, rakibin sert faullerine müsade etti.
İkinci yarıda oyun Gedson ve Muleka’yı çağırıyordu ama oyundan çıkanlar yanlış oyunculardı. Türk kuralı etkisiyle Musrati’nin çıkmasına sebep olan Semih değişikliğini anlayamadım. Ghezzal’ı çıkartıp Muleka-Semih ikilisi ile zaten yapmaya çalıştığımız pres oyununu daha kolay uygulayabilirdik. Hem öndeki presi iyi organize edemedik hem de Musrati’nin olmayışıyla birlikte merkezde alanı kapatamadık.
45-60 arası 3 net fırsat vererek oyunu da kaybetmeye başladık. Bizi bu dakikalarda maçta tutan Mert Günok oldu. Bu sırada Ghezzal uzun zamandır yaşadığı gibi yine adale sıkıntısı yaşadı ve oyundan çıktı. Bu zorunlu değişiklik, Oxlade ile yapmamız aslında bize avantaj sağladı.
Bu şekilde tamamen geçiş üzerinden oyunu kurguladık. O dakikaya kadar her hatayı yapmamıza rağmen en büyük hata rakipten geldi. Ox’un presi, Muleka’nın çoktan pres şemasında yerini almasıyla “ayağı kayan” rakibin kontrol edemediği topu ağlara gönderdi Muci.
Golden sonra sanki 70 dakika boyunca sahada “duran” takım bu değilmiş gibi Muci’nin önderliği, Muleka’nın hareketliliği ile farkı arttırabilecek pozisyonlarla maçı kapattık. Büyük takım reaksiyonu gösterip en kötü sezonlarımızdan birinde finale çıktık. Sırada bir ucundan tuttuğumuz kupayı almak var!