Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Beşiktaş, iyi bir başlangıç yapmasına rağmen sonrasında yaşanan yönetimsel hatalar ve kış ayına ulaşamadan lig yarışında geride kalmasıyla hedeflerinden uzaklaştı. Ardından yapılan yönetim değişikliğiyle Beşiktaş, sahada tükenmiş bir futbol aklı ve bedeni bulunmayan oyuncu grubuyla birlikte bir hocaya daha veda etti. Bu durum, kulüp tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşanmasına neden oldu.
Ancak Beşiktaş’ın büyüklüğü yine kendini gösterdi. Rakipleri de benzer kötü sezonlar geçirerek “Kümede Kalma Mücadelesi” verdi. Çok şükür o kadar düşmedik. Nihayetinde Beşiktaş, Ankaragücü’nü ve hakemi de yenerek finale kaldı ve sezonu Türkiye Kupası ile kapatarak yeni sezona Süper Kupa kazanma şansı yakaladı. Beşiktaş için gelecek sezon yeni bir başlangıç olabilir.
Ancak burada önemli bir tehlike var: Riva. İlk yazımda da belirttiğim gibi, Beşiktaş düşmanlığı ile bilinen resmi hesaplar, Beşiktaş’a üstü kapalı saldırılarda bulundu. Ziraat Türkiye Kupası final maçında olası skandal hakem ataması ve maç sırasındaki yanlı hakem performansı göz önünde bulundurulmalı. Beşiktaş yönetimi, final maçı için yabancı hakem talep etmelidir. Hangi Türk hakem atanırsa atansın, güven vermeyecektir ve Riva’nın baskısı altında olacaktır.
Beşiktaş’ın sahadaki görevi, rakibinden daha hoş bir oyun sergilemektir. Bu sebeple Beşiktaş yönetimi, takımın sahada 11’e 11 mücadele etmesi için acil olarak yabancı hakem talep etmelidir. Tüm bunların yanı sıra Beşiktaş sosyal medyası da üzerine düşen görevi yapmalıdır.
Uzun lafın kısası, iyi transferler ve iyi hocalar hedefi olan takıma gelir. Önümüzdeki yıl Avrupa’da başarı olmalıdır ve bu başarı için Beşiktaş camiası kenetlenmeli ve üzerine düşeni yapmalıdır. Çünkü bu kupayı almak, verilebilecek en güzel cevap olacaktır.