Lugano-Beşiktaş maçı analizi

Yayınlanma Tarihi :
Lugano-Beşiktaş maçı analizi

Sezona muhteşem bir momentum ve teknik & taktik kalite ile başlayan Beşiktaş, yeni hocası Giovanni van Bronckhorst önderliğinde belki de sezonun taktiksel anlamda zorlayıcı 2. maçına İsviçre temsilcisi Lugano karşısında çıktı. Sevgili Caner Aydaş ile Radyospor’da da değerlendirdiğimiz üzere açıkçası Gio beklediğim üzere daha kontrollü olan B planı ile sahadaydı.

Bu planı biraz açalım. Özellikle skorun alındığı, skorda momentumun Beşiktaş’tan yana olduğu durumlarda ,ki bunun bir örneği de ligde oynanan Samsunspor maçının ikinci yarısıydı, Gio, üç temel dizilişin harmanlandığı, benim adaptif olarak tabir ettiğim, 4-4-1-1 & 4-1-4-1 ve 4-5-1 dizilişlerini içeren B planını uygulamayı haklı olarak uygun buluyor. Futbolda “meta”yı mevcut pazardaki futbolcu kalitesi oluşturur ancak güncel yapıda her ne kadar futbol severler eleştirse de şu an skor almak “keyifli futbol” izlettirmekten çok ama çok daha önemli. Ki bunun en büyük göstergesi, dünyanın 1 numaralı kulübü Real Madrid’in sahaya yansıttığı tarzdır. Bu perspektiften bakıldığında Gio’nun Beşiktaş camiasına bir “Avrupalı soluk” getirmeye çalıştığı bariz bir gerçek.

Sisteme dönecek olursak, sezon başından bu yana merkez transferinde net bir 8 oyuncusu alınması gerektiğinin altını defalarca çizdik. Bu minvalde de Beşiktaş yönetimi, Cher Ndour’u Beşiktaş saflarına dahil etti. Ndour’un potansiyelini, neler yapabildiğini, neler yapamadığını da detaylıca anlattım. Ancak, temel kurgu haricinde (4-2-3-1) Ndour’un B planımızda kesinlikle bir 6 numara gibi oynatılmaması gerektiğinin de altını çizmiştim. Oyuncunun anitibari ile alan savunma bilgisi maalesef yeterli değil (kaçıranlar için, https://serencebey.com.tr/cher-ndour-analizi/) ve bu eksiği de belki de en temel eksiği. Ndour’un bu eksiği düşünüldüğünde ve rakip Lugano’nun da sağ kanat bölgesindeki ekstra kalitesi düşünüldüğünde, Masuaku’nun önüne maç başında direkt Ndour’u atmak, ki sol stoper tarafında Avrupa arenasında ve büyük kulüp tecrübesi tarafında çaylak bir stoper seçimi de düşünüldüğünde, tercih edilen formasyon temelde 4-5-1 görünümlü bir sistem olmasına karşın maç öncesi yapılan en temel hataydı. Burada daha iyi alan kapatan, defansif özellikleri Ndour’a oranla çok daha önde olan ve önünde oynadığı stoperi de rahatlatacak bir oyun şablonu olan Onana seçeneği tercih edilmeliydi. Tekrar altını çizmekte fayda var, Ndour hücum yönünde Al-Musrati’nin yedeği olabilir ancak oyuncunun defansif zaafları, oyuncuyu kendisine “defansif öncelikli” bir rol biçildiğinde değersizleştiriyor. Ki nitekim Lugano maçının temel hikayesi maç öncesi yapılan Ndour tercihi (Kesinlikle kurgu-formasyon değil, kurgu çok doğru bir kurguydu ve zaten aslında Beşiktaş 55 dakikada 2 farklı skoru elde etti) ve sol stoper tarafında bu seviyede tecrübesiz olan bir tercihin seçilmesi tarafında yatıyor. Şimdi, biraz daha detaya inelim. Öncelikle Beşiktaş savunmacılarını (Paulista ve çok enteresandır -çoğu zaman olmak üzere-Masuaku hariç) “adam değil alan önceliği” konusunda uyarmakta fayda var. Lugano cephesi maç öncesi yaptığı analizde Beşiktaş’ın bek problemi üzerine hem savunma hem de hücum kurgusunu oluşturmuş. Tıpkı Samsunspor gibi Lugano da Beşiktaş’ın sağ kanatta çizgiyi hızlı ve efektif bir şekilde kullanamadığını fark etmiş, oyun kurulumunda merkez &biraz da sol bek bağımlılığını tespit etmiş. Hücum kurgusunda kendilerinin sol, Beşiktaş’ın sağ bölgesinde yer alan Svensson’un alan bilgisi eksikliğinin üzerine özellikle ilk yarıda bol bol giden bir Lugano izledik. Bu alanı tecrübeli ve kaliteli oyuncuları Renato Steffen başta olmak üzere ikili hatta zaman zaman üçlü, istasyon içeren kurgularla işlemeye çalıştılar. Bu  oyun yapısına bir örnek olarak görseli inceleyelim:

Burada Svensson’un önceliği adam değil, alan olmalıydı. Geniş alanda akan oyunda genç Emirhan’ın ve Ndour’un boşalttığı & dolduramadığı alanları da fark eden Lugano, bir süre sonra oyun odağını kendi sağları, Beşiktaş’ın sol alanına kaydırdı. Bu durumu da ayrıca değerlendireceğiz. Şimdi biraz Lugano takımı Beşiktaş’ı nasıl karşılamış, ne gibi kabullerde bulunmuş

 

Görselde de görüldüğü üzere, muhtemelen Samsunspor maçını baz alan Lugano teknik ekibi, NE OLURSA OLSUN merkez oyun kurumunu engellemeye yönelik bir sistem kurgulamış. Lugano ekibi merkezde bu denli kalabalıkken, ne Al-Musrati ne de Ndour’dan çok da bir şey beklemek pek mümkün değil. Ki mevcut görselde de görüldüğü ve daha önceki analizlerde de dikkatinizi çektiğim üzere, Beşiktaş, mevcut sağ bekinin kalitesi gereği oyun kurulumunda
sağ çizgiyi kullanamıyor, bu durum gittikçe KRONİKLEŞİYOR, SENDROM HALİNEGELİYOR.

Aşağıda, farklı bir karşılama örneğini paylaşıyorum:

Bu kadar diri bir takımın bir de üstüne doğru bir planla karşınıza çıktığı durumda, çözümleriniz sınırlı ise gerçekten kitlenip kalıyorsunuz, oyun kontrolü & momentumu
tarafında ciddi problemler yaşıyorsunuz. Lugano teknik ekibini tebrik etmek gerek. İyi iş. İsviçre’yi yakından takip edenleri şaşırtmayacak bir senaryo aslında. Lugano teknik direktörü için önem verilen bir proje teknik direktörü diyebilirim. Biraz detaya girecek olursam, kendisi ve an itibari ile Granada teknik direktörü olan Guillermo Abascal (kendisi aynı zamanda kaliteli bir video analisttir) bölgedeki pek çok “yaşlı kurt” tarafından eğitilmiş iki önemli “asset” teknik direktör. Şimdilik bu kadar detay vereyim ancak gelecekte de bu iki ismi çok daha kaliteli & hedef takımlarda göreceğiz diyebilirim.

Sağ bek bölgesine benzer olarak, sol bek tarafında da Lugano takımı, bahsettiğim ikili, üçlü oyunları sık sık denedi. Görsele bakalım:

Lugano takımı savunulmayan geniş alan oluşturmakta gerçekten çok iyi iş çıkardı. Fenerbahçe eşleşmesinde de bu arada, benzer senaryolar var ancak tabi her takımın kalitesi – kalitesizliği farklı. Beşiktaş özelinde planları tıkır tıkır işledi diyebilirim. Özellikle 2. maçta Beşiktaş cephesinin bu konuya çok dikkat etmesi gerekiyor.

Lugano takımı maç içinde teknik ekiplerinin sunduğu planın işlediğini net bir şekilde gördü ve bu planı daha “brutal” bir şekilde uygulamaya başladı. Özellikle bu dakikalarda oyun hakimiyetini, yönlendirilmiş pres & doğru pozisyon alışlarla ciddi anlamda elde ettiler.

Görsele bakalım:
Lugano takımı merkezde tam 7 oyuncu ile yerleşmiş durumda. Yanlış görmediniz evet, tam YEDİkullanamadığının, oyun kurulumunda merkez ve Masuaku hariç hiçbir opsiyonunun olmadığının ÇOK farkındalar. Ön alanda da Weghorst gibi bir pivot olmadığından, Beşiktaş bu oyuna ayak uydurmak zorunda bırakılıyor. Tıpkı Samsunspor maçında olduğu gibi. Bu kurguda maç boyunca doğal olarak Beşiktaş merkezi oldukça zorlandı.

Beşiktaş merkezinde Gedson Fernandes’in getirdiği dinamizm oldukça kuvvetli bir artı, bu konuda hemfikiriz. Neredeyse geldiği günden beri camiayı ikiye bölen futbolcu, Lugano maçında skor yaptı & oldukça etkili bir futbol ortaya koydu ancak maalesef oyuncunun çevre kontrolü & ofansif tercihleri hala ciddi bir soru işareti. Beşiktaş merkez kurgusunda Gedson Fernandes dinamizmi değil, Jose Sosa – Oğuzhan Özyakup hücum kalitesi eksik.

Gedson Fernandes burada doğru tercihi yapsa (topu ortalama bir ofansif 8-10 oyuncusunun yapacağı gibi, -sözgelimi Shaparenko- önüne tipleyip, Rafa Silva’yı görmek) belki de Beşiktaş çok erken skora gidebilirdi. Analizin devamında da Gedson Fernandes’e önemli bir noktada tekrar döneceğiz. Oyuncunun elit seviye bir oyuncu olduğunu kabul edebilmek için, oyunun genelinde performans açısından net bir stabilite yakalaması gerek. Lugano cephesinin Beşiktaş oyun kurulumunu deşifre ettiğini yukarıda konuştuk. Ancak  rakibini pasif hale getirmeye çalışırken kalitesi gereği Lugano, bunu SAYICA merkezde çoğalarak yapmak zorunda. Bu da Lugano’nun geniş alanları genellikle savunmasız / hücuma açık halde bırakmasına sebep oluyor. Görsele bakalım:

Tabir-i caizse “seç beğen, oyna” tadında iki NET geniş alan boşluğu. Bu pozisyonun devamında Gedson Fernandes golü buldu ancak analiz tarafında Lugano tarafının “Beşiktaş  stoperleri orta-uzun metrajda paslar atmakta üst seviye değil” maddesine inat, Paulista resmen bir Hummels / Hermoso pası çıkarıyor. Her zaman beklediğiniz bir kalite değil, burada Lugano cephesi gafil avlanıyor. Tabi pas kadar, Gedson Fernandes’in de ilk geleni atabilen bir
futbolcu olmadığı gerçeği de var, dolayısı ile Beşiktaş adınabir pozisyon oldu bu pozisyon. NOT: Sol stoperde F.Uduokhai’nin gelişi ile Beşiktaş, böyle pozisyonlarda rakibine cezayı kesebilen bir takım haline gelecektir, Uduokhai böyle pasları deneyen bir sol stoper. Tabi, uygulama tarafında Hermoso kalitesinde yapamıyor, o ayrı.
İlk maddelerde ve tüm analizlerimde de belirttiğim üzere, özellikle defans çizgisindeki oyuncuların öncelikli olarak kendi sorumluluklarını, yani “kendi alanlarını” savunmaları beklenir. Lugano’nun bulduğu goldeki anı bir inceleyelim:


Temelde bir alan yaratma & alan savunma oyunu olan futbolda elit seviyede sol stoperiniz yerleşik bir savunmada savunma çizgisini korumak & alanını kapatmak yerine baskıya çıkıyorsa, golü yemeniz maksimum 5 ila 10 saniyenizi alır. Tabi burada hatada aslan payı Emirhan’da ancak sol stoper önünü kapatması gereken Ndour’un da pozisyon dışı kalması, oyuncunun alan bilgisi zaafiyetini bir kez daha bizlere gösteriyor. İlk yarı oyun kontrolünde zorlanan ancak skora giden Beşiktaş’ın yaptığı bu basit hata ile 1-1 sonuçlandı. Şimdi ikinci yarıya bakalım.

İsviçre temsilcisi Lugano, Beşiktaş’a karşı merkez savunma kurgusunu 51 dakika boyunca KUSURSUZ bir şekilde gerçekleştirdi. 51. Dakikada yaşanan ana bir bakalım:

Al-Musrati, belki de ilk defa bu kadar serbest bırakıldı ve oyuncu hemen klasını konuşturdu. Attığı net pas ve İmmobile & Rafa & Gedson uyumu Beşiktaş’a golü getirdi. Lugano’nun bulduğu ilk golde yapılan stoper hatasının karbon kopyasını bu gol pozisyonunda da görüyoruz. İmmobile, rakip stoperi adeta sırtına alarak Gedson Fernandes’e net bir alan yaratıyor, Rafa Silva da bu topsuz hareketi harika bir asist ile taçlandırıyor. Organizasyon ve kalite. 1-2’den sonra güzel bir korner organizasyonuyla 1-3 öne geçen Beşiktaş tam turu kopardı
farka gidecek derken, olanlar oluyor.  Görsele bir bakalım:

Akan oyunda her ne olursa olsun bu şekilde bir yerleşim kabul edilemez. Emirhan ve Ndour’un pozisyonlarına bakalım. Öncelikle Ndour, Musrati’nin zaten kapatıyor olduğualanda ve kendi alanını da bomboş bırakmış durumda. Ama asıl problem, sol stoper Emirhan’ın ofsayt konumunda tabir-i caizse “salağa yatmış” rakibini takip etmesi ve kendi alanını boşaltması ile başlıyor. Masuaku, Emirhan’dan açılan sol stoper alanını doldurmaya & tandem yaratmaya çalışırken kendi alanını doğal olarak boşaltıyor ve bütçesini pek çok futbolseverin küçümsediği Lugano, bu hatalar zincirinin bedelini ödetiyor. 2-3. 2 gol, 2 net SOL STOPER hatası.

Sizlere aşağıdaki video ile, normalde oyununu geliştirdiği takdirde Ndour’un 90 dakika yapacağı sol stoper – sol bek yardımını göstermek istiyorum. Ancak maalesef Ndour, bunları maç içinde an itibari ile eksik pozisyon bilgisi dolayısı ile “nadiren” yapabiliyor.

1-3’ten sonra 2-3 olan ve Lugano’nun tekrar hem maça & hem tura ortak olduğu anda, iki teknik direktörden de hamleler geliyor. Tam bu esnada, zincirleme bir trafik kazasını andıran hatalar zinciri, Beşiktaş’ın 3. golü yemesine sebep oluyor. Görselleri inceleyelim.

Burada Lugano oyun kurma niyetinde. Beşiktaş ise doğru bir dizilim & karşılama ile rakibini durduruyor. Oyuna taze giren Onana, pas opsiyonu yaratmaya çalışan Lugano’lu oyuncuyu çok doğru bir şekilde takip ederken (oyuncunun alan savunma – kaymaları gerçekleştirme özelliği Ndour’a göre çok önde) Gedson Fernandes ise Lugano 8numarasına yakın duruyor.  Bir problem yok.

Diğer görsele bakalım:

 

Hatalar zincirinin ilki burada başlıyor. Gedson Fernandes, zayıf çevre kontrolü yeteneği dolayısıyla normalde Onana’nın net bir şekilde kapattığı oyuncuya doğru hareketleniyor ve Lugano takımına net bir oyun kurulumu şansı veriyor. Düşük bütçeli bir takımdan beklenmedik bir şekilde, Lugano 8 numarası kendi stoperine pas opsiyonu yaratırken bir yandan da takımının golle sonuçlanacak atağının en kritik pasını daha topla buluşmadan kafasında atıyor. Zaten Lugano’yu tehlikeli kılan, Anto Grgic, Renato Steffen gibi Bundesliga vb. büyük lig tecrübesi olan, no-name gibi görünen ancak belli bir kaliteyi görmüş, tecrübe edinmiş oyuncuların takımda yer alması. Grgic’i de bu oyun vizyonu dolayısı ile ayrıca tebrik etmek gerek.

Atağın devamını inceleyelim. Her ön alan hatası gol ile sonuçlanmak zorunda elbette değil. Ancak, hataya bir tesbih tanesi gibi arka arkaya hata eklerseniz, sonunda kenarda / tribünde sabır çekmeye mahkûm olursunuz. İki görseli inceleyelim:

Burada Emirhan, Paulista’nın aksine, alanını savunmak yerine yine kendi ön alanına baskıya
çıkıyor ve kendi alanını boşaltıyor. Masuaku ise pozisyon gereği, sol stoperinin yaptığı hataya bir yama misali yine stoper tandemini oluşturmaya çalışıyor, yine doğal olarak kendi alanı boş kalıyor. Emirhan’ın bu konuda ÇOK NET bir şekilde eğitilmesi gerek. Elit seviyede rakibiniz bu tür pozisyonları maalesef cezalandırabiliyor.

Emirhan’ın bahsettiğimiz prese çıkışı ile oluşan boş alanı Paulista tecrübesi ile kapatmaya çalışıyor ancak topa zamanında yetişemiyor. Ters bir hamle ile topu Beşiktaş ağlarına gönderiyor. Görseldeki boyalı alanı normalde Emirhan’ın savunduğunu düşünürseniz,  Beşiktaş’ın bu golü normalde yemeyeceğini de rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Maalesef, 3. defa, NET bir sol stoper hatası.3-3’ü bulan Lugano, kendisine göre avantajlı olarak düşündüğü skoru alıp baskıyı İstanbul’da rakibinin üstünde bırakmayı uygun görüp, derin ve katı bir savunma anlayışı ile maçı
sonlandırıyor. Özellikle merkezin yoğun olduğu bir yerleşim şablonuna karşı Beşiktaş’ın opsiyonlarının oldukça kısıtlı olduğunu defalarca dile getirdik.

Görsel, Samsunspor maçından alınma değil, uygulayan takım da Samsunspor değil. Ancak sonuç aynı, Beşiktaş’ın üretkenliğinin bloke edildiği senaryo ve 3-3 maç sonu. Toparlayacak olursak, Beşiktaş’ın haftalardır konuştuğumuz zaafiyetlerinin yanı sıra, Lugano takımının da küçümsenmeyecek derecede kaliteli teknik ekibinin çalışması sonucu kilitlenmiş ve sinirleri bozmuş bir maç geride kalmış oldu. Uduokhai’nin gelişi Gio’nun elini bir nebze de olsa rahatlatmış olsa da sağ bek, bire bir oynayabilen & çizgiyi, boşlukları iyi değerlendirecek bir sağ ön oyuncusu ve daha tempolu bir sol bek şu an için şart. Eksiklerin bir an n önce güzel transferler ile giderilmesi dileğiyle.

 

Analiz – Alper Gün

YORUM YAP