TFF Seçimlerinin Perde Arkası Türkiye Futbol Federasyonu, 18 Temmuz’da yeniden seçimlere gidiyor. Seçim, Hacı İbrahim Osmanoğlu ve Mehmet Büyükekşi arasında geçecek. Belki de TFF’nin şu ana kadar yaptığı en skandal seçim diyebiliriz. Peki, neden bunu söylüyoruz? Hadi anlatalım…
Bu sezon içinde ve Riyad’da yaşanan skandalların üstüne herkes Mehmet Büyükekşi’nin istifa edeceğini düşünürken, hiçbir şey olmamış gibi çıkıp görevine devam etti. Kulüpler, bu rezilliğin daha fazla sürmemesi için Büyükekşi’yi istifaya çağırdı ve imza toplandı. Bu imzalar TFF’ye iletildikten sonra seçim kararı alan TFF, ilginç bir tarih seçti: 18 Temmuz 2024. Peki, neden bu tarih seçildi? Çünkü bu tarihte artık lig fikstürü çekilmiş, lig planlaması yapılmış olacaktı. Kulüpler bunun farkına vardı ve yine seçim tarihinin öne çekilmesi için çaba sarf etse de başarılı olamadılar.Süreç devam ederken çok güçlü bir isim aday oldu: Servet Yardımcı. Servet Yardımcı, özellikle Beşiktaş ve Fenerbahçe camiasının ve bu kulüplerin yanında olan Anadolu takımlarının tamamının desteğini almıştı. Büyükekşi, tek başına seçime girip kazanacağını düşünürken güçlü bir rakip karşısına çıkınca panik yapmaya başladı. Bu panik, kendisinin daha büyük skandallara imza atmasına sebep verecekti. Büyükekşi, önce bahşiş dağıtmaya başladı. Alt lig takımlarına 150-200 bin TL ve üst liglere geldikçe artan bu bahşiş de aslında çok işe yaramamıştı. İbre gittikçe Servet Yardımcı’yı başkan gösteriyordu. Ama ne olduysa her şey Avrupa Şampiyonası’nda galip gelinen bir maçtan sonra galibiyet kutlaması yapılırken oldu. Servet Yardımcı’ya karşı bir plan yapılması gerekiyordu derken, Merih Demiral’ın bozkurt işareti yapması tam da istedikleri şeydi. Bu konuda hızlıca Servet Yardımcı’ya malum camia taraftarı ile algı operasyonu çektiler. Bu sırada Almanya vatandaşı Hamit Altıntop ne sosyal medya hesabından ne de bu konuda tepki gösteren bir açıklama yapmadı. Sonra bir toplantı görüşme esnasında Şenez Erzik ile TFF başkanı arasında bir konuşma geçiyor. Olayda Servet Bey’in adı dahi geçmiyor ama tutup sanki Şenez Erzik Servet Yardımcı’ya bazı sözler söylemiş gibi, Büyükekşi’nin iletişim ekibi bunu AA’ya bilgi geçiyor ve bu haber silsile halinde yayılıyor. Haberi gören Yardımcı tutup Erzik’i arayıp konuyu soruyor. Şenez Erzik asla böyle bir şey demediğini bildiriyor ve olay araştırılmaya başlanıyor. Anadolu Ajansı’na soruluyor, bilginin TFF’den geldiği söyleniyor ve Anadolu Ajansı haberi geri çekiyor. Bu plan suya düşünce hemen siyaset net şekilde devreye giriyor ve Servet Yardımcı son gün sabah aranıyor ve el çektiriliyor.
Bakın, adaletin ve demokrasinin olduğu bir ülkede bu yaşananlar skandal ötesi bir durumdur. Ancak dedim ya, siyaset istediği için bunu ne görsel ne yazılı basın konuştu. Çünkü siyaset böyle istemişti. Ama neden telefonunda ByLock çıkmış bir kişiyi siyaset ister destekler, orası da ayrı bir konu.Peki, bizi bekleyen tehlike nedir? Büyükekşi yeniden başkan olursa, öncelikle Beşiktaş’ın şampiyonluk şansı son derece düşük. Beşiktaş’a, sahaya çıktığı ilk maçtan son maça kadar operasyon çekecekler. Hakemler zaten geçmişin intikamını almak istiyor. Her iki kesim için bulunmaz nimet.Ne yapmamız lazımdı: Öncelikle Beşiktaş ve Fenerbahçe başkanları, özellikle Metin Külünk ile Cumhurbaşkanına giderek bu kişinin neden aday olmaması gerektiğini, sorunun büyüklüğünü anlatıp daha makul bir ismin oraya gelmesi gerektiğini izah edebilirdik. Ya da kendi adayımızı çıkarabilirdik. En azından bu, daha gerçekçi yapılabilir bir hamleydi. Belki de birileri buna da izin vermedi.Yapılacak tek şey İbrahim Hacıosmanoğlu’na destek vermek. En azından daha kolay gönderilebilir bir isim. Kötünün iyisi diyelim.
Son olarak, Cenk Tosun’un Fenerbahçe’ye gitmesiyle alakalı bir çift söz edelim. Beşiktaş, Cenk’e sözleşme teklif etmedi, doğru; ancak bu, Cenk’in koşarak Fenerbahçe’ye gitmesine sebep olmamalıydı. Ki Cenk performans olarak sözleşmeyi hak etmiyordu. Ama Cenk bize zamanında çok para kazandırdı, daha güzel bir veda olabilirdi. Nedense bunu hiç yapamadık. İbrahim Üzülmez’den tutunda Quaresma, Atiba, şimdilik aklıma gelenler. Neyse, bazı şeyleri inşallah düzeltebiliriz, ayrılıkları daha güzel yaşarız diyelim…
Unutmadan: Mehmet Büyükekşi İstifa!