Köşe yazıma başlarken;
Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!
Beşiktaş, Tüpraş Stadı’nda 2023/2024 sezonuna 2-2’lik beraberlik ile veda etti. Çok iyi geçmeyen bir sezon, değişen hocalar… Şenol Hoca ile başlayan serüven, Serdar Topraktepe Hoca ile son buldu. Bu sezon, tüm Beşiktaşlılar için kabus niteliğinde geçti. Karşılaşmanın kritiğine gelecek olursak; maçın ilk yarısında hiç umulmayan bir anda yenilen gol ile mağlup duruma düşen Beşiktaşlı futbolcular, ikinci yarıya Serdar Hoca’nın yapmış olduğu iki değişiklik ile başladı. Chamberlain yerine Fernandes, Demir Ege’nin yerine Salih Uçan ile başladığını gördük. Fernandes’in oyuna girmesi ile Beşiktaş, ilk yarıya oranla rakip alanda daha çok yer aldı. Fernandes’in kendi bireysel çabaları ile bir şeyler yapmaya çalışması, “kaçılın oradan, topa öyle vurulmaz, böyle vurulur” tarzında bir bazuka şut çıkardı, o nasıl şuttu öyle! Tüm Beşiktaşlıların gözünün pasını sildi adeta. Bu gole şapka çıkarılır diyorum ve Fernandes’e sormadan edemiyorum: Böyle bir gol atmak için ligin sonunu mu bekledin be arkadaş? Madem böyle şut vurabiliyordun, koca sezonda neden böyle girişimlerde bulunmadın? Beşiktaş eşitliği bulduktan sonra skoru koruyamadı; Hatayspor’lu oyuncuların Beşiktaş defansının arkasına attığı pozisyonlarda tehlike yaratarak golü bulup, ikinci kez Beşiktaş karşısında üstünlüğü ele geçirdiler. Beşiktaş, son dakikalarda VAR’ın devreye girmesi ile kazanılan penaltıyı gole çevirip, sezonun kendi evindeki son maçından beraberlik ile ayrıldı.
Beşiktaşlı futbolcuların bu performansını görünce, aklıma hafta içi oynayacakları kupa maçı geliyor. Hiç ümidim yok açıkçası; umarım beni yanıltırlar.
Beşiktaşlı futbolcular için sezonun asıl maçı olan kupa maçı kaldı. Kötü geçen bir sezonu kurtarma maçı olan bu kupa maçı, Beşiktaşlı futbolcuların kader maçı olarak görülüyor. Bu maçta ne yapıp edip bütün varını yoğunu ortaya koymalılar ve kupayı Beşiktaş müzesine getirmeliler.
Buradan Beşiktaşlı futbolculara bir çağrım var: “O KUPA BEŞİKTAŞ’IN MÜZESİNE GELECEK!”
